9 Eylül Gazetesi, 20.12.2015
http://gazetedokuzeylul.com/?p=30919
Bu günler geçecek ve güzel günler gelecek.
Kendini dev aynasında görüp, hukuku ayaklar altına alarak, insanları sinek gibi ezmeye çalışanlar, yaptıklarının hesabını verecekler, elbet. Öbür tarafı bilemem, ama bu tarafta verecekleri kesin.
İster ilahi adalet’ deyin adına; ister kozmik fatura’! Kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak.
Çok uzaklara gitmeye gerek yok; yakın geçmişte burnundan kıl aldırmayıp, kurdukları komplolarla insanları içeri tıkanları; kanser olmalarına, intihar etmelerine yol açanları anımsayın! Bir kısmı hapiste, çoğu ise hapse girmemek için yurt dışında, firarda!
Düne kadar bu insanlarla kol kola dolaşan, övgülerle onları yere göğe sığdıramayanlar şimdi “Kandırıldık” diyorlar. Bu insanların çete’ olduklarını ancak karşı karşıya geldiklerinde anlamışlar, nedense. Dünün can dostu’, bugünün can düşmanı’ bu gruba zarar vermenin yollarını arıyorlar şimdi, harıl harıl!
Dünün mağrur’ları, bugün nasıl mağdur’ oldularsa, bugünün mağrur’ları da yaptıkları hukuk dışı işlemlerin cezasını çekecekler, yakında. Bakmayın öyle dimdik durduklarına, korkudan ödleri patlıyor, giderek sertleşmelerinin nedeni, ecele faydası olmayan bu korkuları! Başka hiçbir suçları olmasa (ki çok var), kurulan komplolara yıllar boyu yardım ve yataklık etmeleri yeter; kandırılmış’ olsalar bile suçları ortadan kalkmaz.
Ne yapmalıyız?
Öncelikle umutsuzluğu bir tarafa bırakmalı; ağlayıp, sızlamak yerine, neler yapabileceğimizi düşünmeliyiz.
Kaybettiklerimize ağlaşmak yerine, elimizde kalanları korumak için, sıkı sıkıya sarılmalıyız; Anayasa’nın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk üç maddesine, örneğin!
Bildiğimiz doğruları, hukuk kuralları içinde söylemekten asla vazgeçmemeliyiz.
Ayrılıklara son vermeli, farklı düşündüğümüz konularda tartışmayı erteleyip, aynı düşündüğümüz konulara yoğunlaşmalıyız.
Çeşitli platformlarda bir araya gelerek, geleceğe yönelik konularda kafa yormalıyız.
Belki de en önemlisi şu: Eskimiş, yıpranmış, beklenen başarıyı yakalayamamış liderlerin yerine, toplumda heyecan yaratacak, birleştirici, ilgili, bilgili, yetenekli ve sicili temiz yeni yüzler bulmak; küstürülmüş dürüst ve donanımlı insanları yeniden kazanmak için çaba sarf etmeliyiz.
Kısacası ilahi adalete güvenmek yetmiyor; söylemleri bırakıp, eyleme geçmeliyiz, artık.
Bu yazıyı paylaşmak bile bir eylem’dir!