9 Eylül Gazetesi, 29.11.2015
http://gazetedokuzeylul.com/?p=29236
Düşürülen uçakla ilgili birçok belirsizlik var. Emin olduğum tek şey uçağın Bayırbucak Türkmenleri’ni kurtarmak’ amacıyla düşürüldüğünün tam bir palavra olduğu! Gerçeğe ulaşabilmek için doğru soruları’ arayalım o zaman.
Yıllardır sınırlarımızı binlerce kez ve çok daha uzun süre ihlal eden Yunan uçaklarına neden ateş açılmadı? (Yanlış anlaşılmasın, iyi ki de açılmadı.) Dahası, Ege’deki bazı adalarımızın işgal edilmesi, birkaç saniyelik hava sahası ihlalinden daha az mı önemliydi?
Benzer coğrafyada askerimizin başına çuval geçirenlere ne tepki verdik? Ya da komplo kurarak ordumuzu çökerten devletlere?
Sorun eylemde ve coğrafyada değil, eylemi yapanın kimliğinde demek ki! O zaman Putin’in olaydan hemen önce Amerikalı bir gazetecinin sorusuna verdiği yanıta bakalım. (Altyazılı video için: https://www.youtube.com/watch?v=yd1vFD68pUE).
“IŞİD’i kim silahlandırmıştır? Silah gönderilmesini kim zorlamıştır? Gerekli siyasi atmosferi ve siyasi ortamı kim hazırlamıştır?” diye soran Putin, yanıtı da veriyor: “ABD yönetimi”
Bölgede savaşanların çoğunun paralı askerler olduğunu, petrol çıkardıklarını ve birilerinin’ bu petrolü satın aldığını söyleyen Putin, Irak’a felaket getiren, Libya’da kendi büyükelçisini öldürten ABD’yi emperyalist arzularla hareket etmekten vazgeçmeye davet ediyor. Putin G20 zirvesinde de IŞİD’e destek sağlayan ülkelerle ilgili belgelerden bahsetmişti.
Hüsnü Mahalli ise Yurt Gazetesi’nde “Zavallı Türkmenlerin ne bayırı ne de bucağı kaldı” diye, gerçekleri anlatmaya çalışıyor.
Peki, olayın farklı boyutları olabilir mi? Erdem Gül’ün ve birkaç nedenle çok kızgın olduğum Can Dündar’ın hukuk dışı tutuklanmalarının (umarım en kısa zamanda çıkarlar) zamanlaması manidar mı?
En ilginç iki soruyu bence Soner Yalçın sordu:
“1-Vur emrini kim verdi; siyasi merci mi, askeri merci mi?
2-TSK içindeki Cemaat’e hâlâ neden operasyon yapılmıyor acaba?”
“Rusya nasıl yanıt verir?” sorusuna yanıtım ise şöyle:
Bölgede mücadeleyi sertleştirecek ve işi kolaylaşacak Putin’in asıl hedefi, Türkiye’yi İslamlaştırma gayreti içinde olduğunu söylediği Erdoğan olacaktır; Türk halkının tümüne ve Rusya’ya zarar verecek doğal gaz, Türk Akımı boru hattı’ gibi kartları zorunlu olmadıkça kullanacağını sanmıyorum. Ticaret ve turizmde bazı yaptırımlar kaçınılmaz olsa da, Rusya’daki Türk iş adamlarına ve diğer Türklere yapılacak haksızlıklar, bu işi planlayanların ekmeğine yağ sürecektir; umarım bu yanlış uygulamalardan vazgeçilir.
İşin özü şu: Kindar ve dindar’ yetişen nesiller, Yurtta savaş, dünyada savaş’ ister; hoşgörülü ve laik’ yetişenler ise Yurtta barış, dünyada barış’!
Türkiye’nin komşu ülkelerle yeniden barışı oluşturacak vatansever iktidar ve muhalefet kadrolarına gereksinimi var, bence. Ve son soru:
“Bu şerden bir hayır’ çıkar mı?”