9 Eylül Gazetesi, 18.10.2015
http://gazetedokuzeylul.com/?p=25828
Geçtiğimiz yıl izlediğim bir konuşmadan çok etkilendim. Konusu çok önemli değil, ama düşünce farklılığı nedeniyle ayrı düşen iki grup arasında yıllardır tartışıldığını söyleyebilirim. Konuşan kişi taraf’ olmasına karşın, konuyu çok gerçekçi’ ve tarafsız’ olarak değerlendirdi ve olayların geçmişini, perde arkasını anlatarak, mutlaka o günün koşullarında değerlendirilmesi gerektiğini’ açıkladı. İki taraf’ da izledi konuşmayı ve sonunda hiç itiraz etmeksizin alkışladı.
Bu konuşmanın ardından uzun uzun düşündüm; tartışmalı konuyu değil, CIA binasının girişinde de yer alan “Gerçek seni özgürleştirecek” sözlerini! Bugün yaşadığımız ve tartıştığımız birçok konuyu gerçekçi’ olarak ele alıp, sorunun yaşandığı günün koşullarını ve perde arkasını göz önüne alarak değerlendirirsek, yani taraf’ olmazsak çözebilirdik!
Güneydoğu’da yaşanan sorun da çözülebilir, benzer yöntemle! Gerçekçi ve tarafsız bir gözle bakarak, tarihsel olaylarla birlikte değerlendirerek ve en önemlisi bölge halkının eğitim ve sosyoekonomik düzeylerini yükseltip, derebeylik düzenini yıkarak! Aranacak diğer yolların, çözümden çok, sorun’ yaratacağı anlaşılmalı, artık!
Ermeni Olayları’nı araştırmak üzere 1919’da ABD Başkanı Wilson tarafından bölgeye gönderilen Tümgeneral Harbord ve ekibinin hazırladığı ayrıntılı raporu da anımsadım. Sivas’ta, Atatürk’le de görüşen Harbord’ın çok merak ettiğim raporunun Türkçesini, bir kitapçıda Ermeni Belgeleriyle 1915′ videosunun hediyesi olarak görünce hemen alıp, incelemiştim. O günün koşullarını tarafsız ve gerçekçi’ bir gözle değerlendiren bu raporun sorunun barışçıl çözümü için bir temel olabileceğini düşünüyorum.
İsviçre’de, söylediği “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” sözleri nedeniyle suçlu bulunarak mahkum edilen, ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından aklanan Doğu Perinçek’i kutluyorum; bu kararı veren tarafsız’ yargıçları da! Sayın Perinçek keşke seçmenlerini 1 Kasım’da CHP’yi destekleme konusunda serbest bıraksa da, bir kez daha kutlasam, kendisini!
Oy ve Ötesi
Yaklaşan seçimlerde bir hile yapılmasından endişe ediyorsanız, https://sandik.oyveotesi.org/users/sign_in bağlantısından Oy ve Ötesi’ grubuna üye olarak seçimde görev alabilirsiniz. Üye olan eşimi ve arkadaşlarını kutluyorum, ben de elimden geldiğince kendilerine destek olacağım.
İdil Biret ve Olten Filarmoni
Geçtiğimiz yıl birbirinden güzel konserlerle İzmirli sanatseverlerin gönlünde taht kuran Genç Olten Filarmoni, Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde İdil Biret konseri ile sezonu açtı. Mozart eserlerini seslendiren Olten Filarmoni’nin pırıl pırıl parlayan yetenekli gençleri, geleceğe yönelik umutlarımı arttırdı.
İdil Biret’i 10 yıl kadar önce üniversitede konuk etmiştik! Rektörlük yemekhanesindeki öğle yemeğinde dinlediği okutmanımız Sevgili Harun Baki’nin piyano müziğini “Clayderman’dan daha iyi” diye nitelemişti. Geçen yıllar daha da gençleştirmiş Sayın Biret’i! Dünyadaki en geniş repertuara sahip piyanistlerden biri olan sanatçının nasıl genç kaldığını düşünürken, Şef İbrahim Yazıcı şu açıklamayı yapıyordu: “İdil Biret sunacağı Mozart konçertolarından birini ilk kez seslendirecek.”
Kombine biletimle her ay, sırasıyla izleyeceğim şu konserleri iple çekiyorum: Carmen (Şef: Ali Poyrazoğlu), Fazıl Say, Anton Martinov (keman), Viyana Gecesi (Şef: Ola Rudner), Nicolas Koeckert (keman), Jasmine Choi (flüt), MerQury Queen Classical!
Sevgili Fatma ve Ceyhan Olten’e bir kez daha teşekkürler!
