9 Eylül Gazetesi, 16.08.2015
http://gazetedokuzeylul.com/?p=20634
Televizyon programını anımsarsınız; “Kutuma güveniyorum, kutumu açtıracağım” diye ısrar ederdi, bazı yarışmacılar! Kutularında en büyük hediye’nin var olduğu hayaliyle, iyi teklifleri yokum’ diyerek reddedenlerin pişmanlıkları, allak bullak olmuş yüzlerinden okunurdu, kutuları açıldığında’. Erdoğan’ın erken seçim’ hevesini bu yarışmacılara benzetiyorum. Onlar gibi ısrar edip kutusunu açtırırsa’, yüzünün alacağı ifade de aynı olacaktır.
Halkı aptal sanıyor; oysa bu halk, HDP’yi barajdan aşırıp, Tek Başına AKP’ iktidarına son vererek, son derece zeki’ ve pratik’ olduğunu kanıtladı!
Terörden, ülkenin yangın yerine dönmesinden medet umuyor. Ama herkes biliyor ki bunun en büyük sorumlusu, Erdoğan’ın ta kendisi!
Ordu’yu çökerten Ergenekon komplosundan, yurt dışına tüyen Zekeriya Öz’ü sorumlu tutuyor; fakat “Ben bu davanın savcısıyım” sözlerini ve Öz’e verdiği zırhlı aracı’ unutturamıyor!
Bu ve benzer davalarda, Gezi Olayları’nda çok kul hakkı’ yendi ve ilahi adalet’ (ya da kozmik fatura’) işlemeye başladı, bir kez!
İşçi ve memur, açlık sınırının altındaki maaşlarını aldıklarında, ayakkabı kutuları’nı ve gemicik’leri anımsıyor, her ay!
Ekonomik durum rezalet, satacak şey de kalmadı!
Türkiye’de “Yönetim sistemi değişti” diyor, ama Türkiye’nin Hukuk Devleti’ olduğunu unutuyor! Ayaklar altına aldığı hukuk’a da bir gün gereksinim duyacak, oysa!
Belki farkında değil ama!
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!
Çünkü kutu’, 7 Haziran’da zaten açıldı!
Pandora’nın kutusu’
Şimdi sıra!