Özel yetenekler geliştirilirken, beyin tıpkı bir kas gibi sürekli uyarılmaktadır. İkinci bir dili veya bir müzik aletini çalmayı öğrenmek küçük yaşlarda çok daha kolaydır. Çocukluk çağında yeterli uyaranla karşılaşmayanlarda ise sonraki dönemlerde öğrenme güçlüğü ortaya çıkmaktadır. Buna en iyi örnek İkinci Dünya Savaşı sırasında biri Fransa, diğeri Japonya’da ormanda kaybolan ve yıllar sonra ergenlik döneminde bulunan iki çocuktur. Bu vahşi çocuklara konuşma yeteneği bile kazandırılamamıştır.
    Okul öncesi eğitimde anaokullarının yanında, aile içinde eğitime verilen destek de önem taşır. Bu süreçte özellikle zorlayıcı olmamak, seçeceği alan veya alanlar konusunda çocuğu özgür bırakmak ve verilmek isteneni oyunlarla birlikte sunmak gerekir.
   
    * * *
   
    İzmir’de Alsancak Postanesi’nin yanındaki Maria Rita Epik Müzik Okulu’nda bebeklikten itibaren çocuklara müzik eğitimi veriliyor. Hiçbir zorlama olmaksızın ve öğrenci aktif eğitimin tüm gerekleri yerine getirilerek gerçekleştirilen eğitim sırasında bilgiler oyunlar eşliğinde veriliyor. 4 5 yaşındaki çocuklar haftada yarım saatlik derslerle, 3 4 aylık sürede neredeyse lise düzeyinde müzik bilgisine sahip oluyor. Çocuklar kurslardan o kadar zevk alıyorlar ki, her hafta ders saatini iple çekiyorlar. Maria Rita Epik Müzik Okulu gibi örneklerin yaygınlaşması, diğer sanat dallarında ve spor alanlarında benzer çalışmaların gerçekleştirilmesi çok yararlı olacaktır.
    Bugünün dahilerinin ve rekortmenlerinin büyük bölümünün yeteneklerini küçük yaşlarda geliştirmeye başladıkları göz önüne alındığında, kalıtsal yetenekleri fark etmenin ve geliştirmenin, bu yeteneklerin varlığından daha önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu konuda anne ve babaların araştırmacı olmaları, uzmanlara danışmaları ve bilimin yolunu sabırla izlemeleri gerekiyor.