06.07.2014
Yaklaşık üç buçuk yıldır yazdığım Haber Ekspres’te 29.06.2014 Pazar günü için kaleme aldığım “Adayımız Emine Ülker Tarhan” başlıklı yazı yayımlanmadı. Nedenini öğrenmek için kurduğum bağlantıya şu ana dek dönen olmadığına göre kendime yazacak yeni bir yer aramam gerekecek. Yıllardır AKP ve Erdoğan aleyhinde yazdığım çok ağır yazıların bir harfine bile dokunulmazken, Yeni CHP, Kılıçdaroğlu ve Ekmeleddin İhsanoğlu aleyhine yazdığım yazının basımının tümden engellenmesi çok dikkat çekici… Bu yazıyı engelleyenler kimlerdir bilemem; ama demokrasiye, basın ve düşünce özgürlüğüne nasıl baktıkları ve oldukça etkili oldukları çok açık.
Önce şunu bildireyim: “Beni susturamayacaksınız; gerekirse taşların üzerine yazacağım; bildiklerimi ve düşündüklerimi!”
Sonra, yazıda “Bu kişileri rahatsız edebilecek neler var?” bir göz atalım!
“Adayımız Emine Ülker Tarhan” başlığından rahatsız olacaklarını pek düşünmüyorum.
23 Nisan 2007 tarihli Hürriyet’te yazan “Başbakan Erdoğan, aday olmazsa! !İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterecek” içerikli yazıve 2004’te İhsanoğlu’nun genel sekreterliğini yaptığı İslam Konferansı Örgütü’nün sonuç bildirgesinde yer alan “AB’nin Şeriat konusu içinde yer alan recm ve benzeri ceza uygulamalarını insanlık dışı diye nitelendirmesini kınıyoruz. Bu ülkelerin iç içişlerine karışmaktır.” ifadesi de zaten birçok yayın organında yer almıştı.
Asıl sorun, sanırım şu bölüm:
“Birçok kişi iyi niyetle bu yeni aday’ yaklaşımına karşı çıkacak, bunu bölücülük’ olarak niteleyecek ve Erdoğan’ın ekmeğine yağ süreceğini’ ifade edecektir. Bu kişilere yanıtlarım şöyle:
1-Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Erdoğan karşısında zaten hiç şansı yok.
2-Bölücü’ olan bizler değil, Kılıçdaroğlu’dur. Erdoğan’ın bir zamanlar cumhurbaşkanı adayı olarak düşündüğü ve kadınların taşlanarak öldürülmesini (recm) insanlık dışı’ bulmayan İhsanoğlu’nu bizlere seçenek’ olarak dayatan; adayını Parti Meclisi’ne bile danışmadan antidemokratik biçimde açıklayan; önceden sözde düşüncelerini aldığı yetkilileri aptal’ durumuna düşüren; İhsanoğlu gibi bir adayın CHP’yi böleceğini öngöremeyen Kılıçdaroğlu!
3-İhsanoğlu’nun adını açıklarken Kılıçdaroğlu’nun gözlerine bakın! Adayın kendisine dikte edildiği, adaydan kendisinin bile hoşnut olmadığı çok açık!
4-Tarhan gibi bir aday çıkmazsa, çok sayıda seçmen sandığa gitmeyecek ve Erdoğan ilk turda seçilecektir; ki İhsanoğlu’nun adaylığını isteyen Görünmez El’in bir amacı bu, bir diğeri CHP’yi bölmek ve Atatürkçüleri tasfiye etmek olabilir. Yeni CHP Projesi’ ile Kılıçdaroğlu önderliğinde süren Atatürkçü kıyımını durdurmak için de son şans olabilir, Tarhan’ın adaylığı!
Belki de en önemlisi, CHP’nin Kılıçdaroğlu önderliğinde genel seçimlerde başarılı olamayacağı çok açık!”
Hemen söyleyeyim; yazıyı engelleyenlerden çok daha CHP’liyim ve İhsanoğlu’na oy verilmesine karşı değilim; ancak oy vererek seçtiğimiz vekillerin bizim düşüncemizin tam tersi eylem yapma özgürlük ve yetkisine sahip olmadıklarını; sosyal demokrat bir partide, kimseye danışmadan partinin ve partiye oy verenlerin eğiliminin aksine bir kararı tek başına veren bir genel başkanın o koltukta oturmaması gerektiğini düşünüyorum. Yazımın basılmasının engellenmesinden de bu zihniyeti sorumlu tutuyorum.
Benim gibi düşünmüyor olabilirsiniz ama eğer düşünce özgürlüğünden yana iseniz, lütfen bu yazıyı paylaşın. Paylaşın ki özgür düşünceyi öldürmek isteyenler, basını yönlendirmeye ve susturmaya çalışanlar amaçlarına ulaşamasınlar!
Haftanın Sözleri: “Özgürlük olmayan bir ülkede ölüm ve çöküntü vardır. Her ilerlemenin ve her kurtuluşun anası özgürlüktür.” “Özgürlükten doğan bunalımlar ne kadar büyük olursa olsun, hiç bir zaman fazla baskının sağladığı sahte güvenlikten daha tehlikeli değildir.”  Mustafa Kemal Atatürk