ulgenzekiok.fw

Uğur Mumcu 2000’li yılları anlatıyor

U�ur MUMCU17 Nisan, Köy Enstitüleri’nin kuruluş yıldönümüydü. Uğur Mumcu yıllar önce bu konuda katıldığı bir panelde günümüzdeki bazı gelişmelere ışık tutan saptamalarda bulunmuş.
Konuşmasına ”Türk vatandaşı; İsviçre Medeni Kanunu’na göre evlenen, İtalyan Ceza Yasası’na göre cezalandırılan, Alman Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası’na göre yargılanan, Fransız İdare Hukuku’na göre idare edilen ve İslam Hukuku’na göre gömülen kişidir” sözleri ile başlayan Mumcu’nun şu değerlendirmesi çok çarpıcı:
”Hangi iktidar din sömürüsüne dayanmış, mutlaka yıkılmıştır. CHP iktidarı 49 yılında din derslerini kabul etti, yıkıldı; kurtaramadı bu ödün. Demokrat Parti 1957’de Said-i Nursi’nin cüppesini bayrak yaptı, ne oldu? Yıkıldı… Süleyman Demirel 1960’ların ortasında Nurcu’ların, tarikatların, Süleymancıların sakallarını okşadı, ne oldu? Yıkıldı… Hac seferleri düzenleyen ANAP ne oldu? Yüzde 20’ye indi. Halka güvenmek gerekiyor. Her kim ki din sömürüsünü kullanır, bir süre yararlı olur belki. Ama sonunda mutlaka seçim sandığında yenilgiye uğrar. Halk affetmiyor; din sömürüsünü affetmiyor halk.”
Mumcu, Köy Enstitüleri ile imam hatip okullarını ise şöyle değerlendirmiş:
”Köy Enstitüleri, köy çocuklarını Atatürk devrimlerinin ve Kemalizm’in toplumsal yapısını kurmakla görevlendirilmişti. Ancak şimdi aynı köy çocukları, kapanan köy enstitüleri yerine imam hatip okullarına gidiyor. Gidiyorlar da ne oluyor? 1983 rakamlarına göre Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 46 bin personel var. Bu personelin 23 bini ilkokul mezunu. Peki o zaman bu ilahiyat fakülteleri, İslam enstitüleri, imam hatip okulları ne işe yarıyor? Ne işe mi yarıyor? Bunlar imam hatip olmuyorlar. Hukuk fakültelerine gidip, yargıç ve savcı oluyorlar; siyasal bilgiler fakültesine gidip kaymakam oluyorlar. 2000 yılına doğru baktığımızda vali ilahiyat fakültesi mezunu, emniyet müdürü İslam enstitüsü mezunu, kaymakam imam hatip mezunu olacak.”
* * *
Mumcu, çözüm yolunu ”Yurttaşın oyuyla iktidarı değiştirmek ve devleti tepeden tırnağa ilerici düşüncelerle donatmak”; örgütlenme modeli ve hedeflerini ise ”İdeolojide Kuvayı Milliye tam bağımsızlık ilkesi, eğitimde köy enstitüleri” şeklinde özetlemiş.
Son olarak 25 Ağustos 1975 tarihli Cumhuriyet’teki ”Sesleniş”inden bir bölüm: ”Bir gün mezarlarımızda güller açacak. Ey halkım, unutma bizi. Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak. Ey halkım unutma bizi… Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz. Şimdi hep birlikteyiz. Ey halkım, unutma bizi…” (Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, ulgenok@ulgenok.net)

[youtube 7ynyRPB9jHE]

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları