ulgenzekiok.fw
,

Köleler köleliği savunabilmeli mi?

Haber Ekspres 25.05.2014

http://www.haberekspres.com.tr/koleler-koleligi-savunabilmeli-mi-makale,2355.html

“Kölelerin köleliği savunma hakları olmalı mı?” Bu çok çarpıcı soru Soma Faciası’ndan önce de kafamı kurcalıyordu. Bir yanım “Evet, özgür bir toplumda hiçbir hak kısıtlanmamalı”, diğer yanım “Özgür bir toplumda kölelik’ gibi bir kavram olamaz ki” diyordu. Soruyu, Atatürk’ü ve Avrupa’daki Aydınlanma’yı anlattığı bir konuşmasında, Prof. Dr. Kemal Arı sokmuştu kafama!

Soma’da kurulmuş modern köle düzeni’ni görüp, facia sonrası bile insanların ezici çoğunluğunun kurulu düzenden yana sessiz kalması karşısında afallayınca, Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal Arı’ya yazıp, bu konuda kaynak istedim. İki kitap önerdi Sayın Arı: Jean Jacques Rousseau’dan Toplum Sözleşmesi’ (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi) ve kendisinin 2 ciltlik Türk Devrim Tarihi’ (Zeus Kitabevi).

İşe Rousseau’nun kitabından başladım; ilk anda dikkatimi çeken bazı bölümler:

“Köleler zincirler içinde her şeyi, hatta onlardan kurtulma isteğini bile yitirirler. Köleliklerini sever olurlar! !Kölelik doğal bir duruma gelmişse, doğaya aykırı bir köleliğin sonucudur bu. İlk köleleri köle yapan kaba güçse, onları kölelikte tutan korkaklıkları olmuştur.”

“İnsan boyun eğmeye zorlanıyorsa, boyun eğmek zorunda değil demektir! !güç, hak yaratmaz ve insan ancak haklı güce boyun eğmelidir.”

“!bir başkasının kölesi olan adam kendini vermiyor, çok çok geçimini sağlamak için satıyordur.”

“İnsan zindanda da sessizlik içinde yaşar ama bu kadarı, orayı özlenir bir yer yapmaya yeter mi?”

Şu bölüm ise sorumu, kısmen de olsa, yanıtlıyordu:

“!kölelik hakkı sadece haklı olmadığı için değil, anlamsız ve saçma olduğu için de geçersizdir. Kölelik ve hak çelişmeli sözlerdir, birinin bulunduğu yerde öteki bulunmaz. İster iki adam için, ister bir adamla bir ulus için söylenmiş olsun, aşağıdaki sözler her zaman anlamsız kalacaktır: Seninle öyle bir sözleşme yapacağım ki, hep benim iyiliğime ve senin zararına olacak; keyfim istediği sürece ben uyacağım, yine keyfim istediği sürece sen uyacaksın ona.’

Cumhurbaşkanımızı ilk kez seçeceğimiz günler yaklaşırken, duruma ışık tutmuş ve neler yapmamız gerektiğine yanıt vermiş, Jean Jacques Rousseau:

“!bir ulusun kendisine kral seçmesini sağlayan işlemi incelemeden önce, bir ulusun ulus olmasını sağlayan işlemi incelemek yerinde olur.”

“!insanlar yeni güçler yaratamadıklarına, eldeki güçleri birleştirip kullanmaktan başka bir şey yapamadıklarına göre, kendilerini korumak için yapacakları tek şey, birleşerek diretme gücünü alt edebilecek bir güç birliği kurmak, bu güçleri bir tek dürtücü güçle yönetmek ve elbirliği ile harekete getirmektir.”

Türkiye’nin aydınlanabilmesi amacı ile kitabı Türkçeye ilk kez çevirten ve kitabın önsözüne “Zekasının her cephesine bu türlü eserlerin her türlüsüne tevcih edebilmiş (yönelebilmiş) milletlerde düşüncenin en silinmez vasıtası olan yazı ve onun mimarisi olan edebiyat, bütün kütlenin ruhuna kadar işleyen ve sinen bir tesire sahiptir” yazan, zamanın Milli Eğitim Bakanı, şair Can Yücel’in babası Hasan Ali Yücel’i sevgi ve saygı ile anıyorum.

Haftanın Sözleri: “Özgürlüğün en büyük düşmanı halinden memnun kölelerdir.”   Ernesto Che Guevera

“Barış içinde köle olmaktansa, tehlike içinde özgür olmayı yeğlerim.”  Thomas Jefferson

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları