Haber Ekspres 13.04.2014

http://www.haberekspres.com.tr/laikligin-camini-kim-kirdi-makale,2258.html

Türkiye dönüşüyor! Tek bir alanda değil; hukuk, eğitim, sağlık, tarım, ticaret, giyinme ve yaşama biçimi, alışkanlıklar, gelenekler ve hepsinden önemlisi laiklik’! Bu alanda geri dönüş çok güç, çünkü. Dinimize göre kadına belediye meclisinde yer yok’tan, bir haftada geldik türbanlı rektör’e! Sürecin neden giderek hızlandığını açıklayan bir teori var: Kırık cam teorisi’

Teori, ABD’li suç psikoloğu Philip Zimbardo’nun 1969′daki bir deneyinden ilham alınarak geliştirilmiş. Biri yoksul diğeri zengin iki semte, aynı model plakasız ve kaputları aralık birer otomobil bırakan Zimbardo, gizli kamera ile olanları kaydetmiş. Yoksul semtteki araba üç günde yağmalanırken, zengin semttekine bir hafta boyunca dokunan olmamış. Ta ki, Zimbardo’nun iki öğrencisi çekiçle arabanın kelebek camını kırana kadar! Camın kırılmasının hemen ardından zengin beyazların da talana katılması ile kısa zamanda araba kullanılmaz hale gelmiş. Zimbardo’nun yorumu şöyle:

“Demek ki ilk camın kırılmasına ya da çevreyi kirleten ilk duvar yazısına izin vermemek gerek. Aksi halde kötü gidişi engelleyemeyiz.”

Türkiye’de laiklik penceresinin camı’nı kimler, ne zaman taşlamış? Tarihe bir bakalım!

2. Dünya Savaşı sonrası ABD ile yakınlaşma ve çok partili sisteme geçişin ardından, 1946’da Köy Enstitüleri’nde sistem değişikliklerine gidildi. Bir arada yatılı öğrenim gören kız ve erkek öğrencilerin binalarının ayrılması gibi düzenlemelerin ardından, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel istifa etti. 1949’da başbakan olan Şemsettin Günaltay döneminde ilkokullara seçmeli din dersi’ kondu; Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 10 aylık imam hatip kurslarına ortaokul mezunu 50 kişi alındı. CHP’nin oy uğruna’ aldığı bu kararların ardından, 1950 seçimlerinde DP 408, CHP 69 milletvekili kazandı ve Başbakan olan Menderes’in ilk işi 1932’den itibaren Türkçe okunan ezanın Arapça okunmasını serbest bırakmak oldu. Demokrat Parti döneminde imam hatip okulu sayısı 19’a ulaştı. 1960 ihtilali sonrasında İsmet İnönü 7, Süleyman Demirel 327, Bülent Ecevit 33, Turgut Özal 90, Mesut Yılmaz 23, Tansu Çiller 13 ve Necmettin Erbakan 97 imam hatip okulu açtı; ayrıca 1982 Anayasası’nda laikliğe açıkça ters düşmesine karşın din dersleri zorunlu’ oldu. AKP’nin iktidara geldiği 2002’de 450 olan imam hatip okulu sayısı 4+4+4’ün ardından 2013’te 2074’e çıktı.

Üniversitelerimize gelince!  Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemeleri’nin aksi yöndeki kararlarına rağmen, YÖK Başkanı Özcan’ın 2008’deki “Türbanlı öğrenciyi üniversiteye alın” yazısından 6 yıl sonra türbanlı rektör’ kazandık (!) ve türban ilköğretim okullarına kadar yayıldı. Yakında anaokullarında da görebiliriz; türbanlı kundak bile icat (!) edilebilir. Son yıllarda sürecin hızlanmasında CHP’nin oy kazanma umudu ile gelişmelere suskun kalmasının da rol oynadığı kuşkusuz!

Süreç kısaca böyle; yanıtlamayı size bırakıyorum:

“Türkiye’nin laiklik penceresinin camını kim kırdı?”

Cam kırmaya “Dur” deyip, kırılan camları bir an önce tamir etmezsek, yakında ortada cam filan da kalmayacak!

Haftanın Sözü: İçinde laiklik’ olmayan bir demokrasi’ rahmin dışında gerçekleşen dış gebelik’ gibidir… Adet görmeyen anne adayı gebe’ olduğunu sanır; oysa hem hayatı tehlikededir, hem de bebeğinin yaşama şansı yoktur…   Ülgen Zeki Ok