Haber Ekspres 02.03.2014
http://www.haberekspres.com.tr/ne-yapmali-makale,2215.html
Sıfırlanan paralar, satın alınan adalar, öğütücü makineleri, mahkeme kararları derken önemli bazı ayrıntılar gözden kaçıyor!
Örneğin Cemaat’in ortaya çıkan gerçek gücü! Türk Ordusu’nu dize getirerek en gizli bilgilerini elde eden, yargının kilit noktaları ele geçiren, 12 yıldır ülkeyi idare eden Başbakan’ın kriptolu telefonlarını bile dinleyebilen bir güçten bahsediyoruz. Sayıca çok kalabalık değiller belki, ama kısa zamanda ve kendilerine çok zarar gelmeden Erdoğan’ın ve AKP’nin sonunu hazırladılar. Mücadele tek kale maça döndü; Cemaat gole doymuyor. Erdoğan artık Başbakan’ değil, bir süreliğine Hükümetin başı’ olabilir, en fazla! Meydanlardaki ses tonu ile “Paraları sıfırla, Bilal” kaydındaki ses tonu arasındaki farka dikkat!
CHP ile Cemaat arasında bir ittifakın oluşacağını çok önceden söyleyen biri olarak CHP’ye bazı uyarılarda bulunmakta yarar olabilir. Anımsayalım, önce Ecevit’in DSP’si ile ittifak yapmıştı Cemaat! DSP – MHP -ANAP koalisyonunun sürpriz bir şekilde bozulmasının ardından Kemal Derviş, İsmail Cem, Hüsamettin Özkan üçlüsünün önderliğinde iktidar olacağı söylenen Yeni Türkiye Partisi’ kurulmuş, ancak Derviş’in ani bir vücut çalımı ile desteğini çekmesinin ardından, bulunan parti amblemi, tıpkı Dombıra’ gibi çalıntı’ çıkmış ve sürecin sonunda AKP iktidara gelmişti. Cemaat asıl gelişimini AKP iktidarı ile sağlamış, MHP’nin desteği ile Gül’ün cumhurbaşkanı olmasının ardından gelişim hızlanarak sürmüştü. Dershaneler gibi çeşitli bahanelerle bozulan ittifakın ardından, % 50 halk desteği olan Erdoğan ve AKP’nin bugün düştüğü durumu da gören CHP, umarım tüm bunlardan dersler çıkarır.
Kendini korumak için hiçbir demokratik ülkede görülmeyen yasalar çıkaran Erdoğan’a ve bunları onaylayan Gül’e, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun 2009’da İzmir’deki bir toplantıda söylediği sözleri hatırlatalım: “Tarih, siyasallaşmış ve bağımsızlığını kaybetmiş bir yargının, bir bumerang gibi onu kendisine bağlı hale getirmeye çalışanları vurduğuna ilişkin örneklerle doludur. Tarihten ders alınmasında yarar vardır.”
Gelelim ülkesi için endişe eden vatansever birey’in bu koşullarda neler yapabileceğine!
Bazı ayrıntılarda uzlaşamayarak, bölündüğümüz için geldik, bugünlere. Kurtuluşumuz da ayrıntıları bir kenara bırakıp, birleşmekte yatıyor. Dünün Kuvayı Milliye Ruhu’nun karşısında nasıl hiçbir güç duramadıysa, bugünkü Gezi Ruhu’nun karşısında da duramaz; yeter ki birleşelim. Duygusallığı bir tarafa itip, Atatürk’ün manevi mirasçılarına bıraktığı akıl ve bilim’e sarılalım.
İlk hedefimiz ara seçimlerde bağımsız kamuoyu araştırmalarında AKP karşısındaki en güçlü adayları belirleyip, onları desteklemek; ikinci hedefimiz ise ülkeye yakışan bir cumhurbaşkanı adayı üzerinde CHP ve MHP’yi uzlaşmaya zorlamak olsun!
Gerisi daha kolay!
Haftanın Sözü: “Milletlerin tarihinde bazı dönemler vardır ki, belli amaçlara erişebilmek için maddi ve manevi ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı doğrultuya yöneltmek gerekir. Ülkenin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir.” Mustafa Kemal Atatürk