http://www.milliyet.com.tr/2007/03/11/ege/yazsipahi.html
Geçen haftaki yazımın ardından biraz olsun uyuyabildim ve Deniz Baykal’ı gördüm düşümde. Her zamankinden farklı gibiydi. Daha kendinden emin, daha sevecen, daha heyecanlı… Konuşurken gözleri ışıl ışıl parlıyordu.
”Atatürk’ün partisi Atatürk’e layık olmalı, Atatürk’ün partisi mutlaka iktidar olmalı” diyordu. ”Partinin en alt kademesinden en üstüne, bundan böyle sadakat değil, liyakat esas olacak…”
Biraz soluklanıp, sürdürdü konuşmasını.
”Türkiye’deki sorunların tümünün kökeninde eğitim sorunu’ yatmaktadır. İktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş Atatürk’ün Eğitimin Birleştirilmesi Kanunu’nu günümüz koşulları içinde uygulayarak türban sorununun kökeninde de yer alan İmam Hatip Liseleri sorununu çözmek olacaktır. Atatürk’ün dediği gibi Eğitim ve öğretimde birlik olmadıkça aynı düşüncede, aynı anlayışta bireylerden oluşmuş bir millet oluşturmaya imkan aramak boş şeylerle uğraşmak olmaz mı?”
Konudan konuya atlıyor, yorulacağına dinçleşiyordu sanki.
”Bugün ulusalcılık ve milliyetçiliği farklı terimler gibi göstermeye çalışanlar var. Bize miras bıraktığı altı oktan biri olan ulusalcılığı Ne mutlu Türk’üm diyene’ sözleri ile dahice özetlemişti Atatürk.”
”Bugün köylümüzün ana geçim kaynağı tarım öldürülmüş, doğal zenginliklerimiz dünyada eşi olmadık biçimde yabancı ülkelere peşkeş çekilme gayretine girilmiştir. Sağlık, eğitim ve hukuk alanlarındaki çalışanlarımız hem maddi, hem manevi açıdan güç koşullarda çalışmak durumundadır.”
”Türkiye hiçbir zaman bu kadar borç altında ezilmemişti. Bu kadar borcu olan bir ülkede tam bağımsızlık’tan söz etmek güçtür; iktidar olduğumuzda bu borçtan kurtulmamızı sağlayacak ekonomik politikaları izleyeceğiz.”
”Seçmenin bize gelmesini beklemeyeceğiz, biz seçmene gideceğiz, ev ev dolaşıp, ülkenin bugünkü durumunu, kendimizi, politikalarımızı, çözüm yollarımızı anlatacağız. İktidara gelince ilk yapacağımız iş dokunulmazlıkları kaldırmak olacaktır.”
* * *
En çarpıcı olanlarsa son sözleriydi.
”CHP’ye oy verme arzusunda olup, çeşitli nedenlerle bize oy vermeyi düşünmeyenler olabilir. Ama şu anda rejimimiz tehlike altında, Atatürk’ün kurduğu partimizin hem ismini hem temelini oluşturan Cumhuriyet hiçbir zaman bu kadar çok sayıda tehditle karşı karşıya olmamıştı. Cumhuriyet düşmanları hiçbir zaman bu kadar palazlanmamıştı. Böyle bir dönemde hiç kimsenin oy vermeme veya oyunu çöpe atma lüksü yok. Söz veriyorum bir sonraki seçimlerin öncesinde CHP Genel Başkanlığı’nı zirvedeyken bırakacağım ve her partinin ayakta kalması için gerekli kan değişimini o zaman hep birlikte yapacağız.”
Gözlerime, kulaklarıma inanamıyordum, kendime bir çimdik attım ve uyandım. Uyanık kalmak ve tüm bu sözleri duymak istiyorum.