ulgenzekiok.fw

Hekim yerine politikacı ithal etsek! Milliyet Ege 25.02.2007

Hekim yerine politikacı ithal etsek

http://www.milliyet.com.tr/2007/02/25/ege/yazsipahi.html

Hekim yerine politikacı ithal etsek

Gözünüz aydın! Artık ithal hekimlerimiz de olacak. ”İthal hekim” olgusunu anlayabilmek için Türkiye’de hekimlerin durumunu iyi bilmek gerekir.
Bugün Türkiye’de görev yapan hekimlerin büyük bir bölümü Türkiye’nin geçmişteki en başarılı ve seçkin öğrencileridir.


Özellikle zorunlu hizmetin uygulanmaya başladığı 1981 öncesinde tıp fakültelerine çok yüksek puanlarla girilmekteydi.
Örneğin, 1980 yılı (o zamanki adıyla) Üniversitelerarası Seçme Sınavı’nda Türkiye’de ilk 100’e girenlerin yaklaşık 20’sinin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni tercih ettiklerini anımsıyorum. Bugün bizleri idare etmeye çalışanlar o gün bu puanların yarısını alabilmişler miydi acaba?
* * *
Tıp fakültesine girmelerinin ardından diğer alanlardan daha uzun, yoğun ve zor bir eğitim bekliyor hekim adaylarını; mezuniyetin ardından da zorunlu hizmet…
Zor koşullardaki zorunlu hizmet sırasında zorlu Tıpta Uzmanlık Sınavı’na (TUS) çalışmak… Kazananlar için ortalama 5 yıl içinde okunması, hatta yutulması zorunlu kitaplar dolusu bilgi; güç ve kötü koşullarda sık nöbetler… Yeniden zorunlu hizmet ve bazı branşlar için günümüz koşullarında 3 yıllık yan dal, yani üst ihtisas gerekliliği…
Bu eğitimle yetinmeyenler için her aşamada araştırma ve yayınlar üreterek, üst düzeyde yabancı dil öğrenerek, dosyalar hazırlayarak ve sınavlara girerek yardımcı doçentlik, doçentlik ve profesörlük (veya başasistanlık, şef yardımcılığı, şeflik)… Onlarca yıllık eğitimin, uykusuz gecelerin ardından ”Bir muayenehane açayım, üç-beş kuruş kazanayım da çocuğumu özel okulda okutabileyim” düşüncesi ve hastanızın muayenehanenizden çıkarken yanındakine fısıldadığı ”İki tık-tık, bir çıt-çıt yaptı, lirayı kaptı” sözleri…
Türkiye’de yükseköğrenime yıllarca yön veren bir kişinin hastanedeki bir yakınını ziyaretleri sırasında ”Hekimliğin değerini ancak şimdi anladım” dediğini öğrenmiştim. Gerçekten de hekimlerin gerçek değeri ancak böyle algılanabilir.
Son yıllarda Türkiye’deki bilimsel yayın sayısındaki rekor artışlarda tıp doktorlarının payı büyük. Bugün eğitimini Türkiye’de almış pek çok hekim elini kolunu sallayıp tıpta en ileri ülkelerin en iyi hastanelerinde çalışabiliyor, birçoğu zaman içinde alanlarında dünya tıbbına yön verebiliyor.
1938 Kasım’ından bugüne uluslararası alanda büyük başarılara imza atmış kaç politikacımız var acaba?
Hekimlerimizin hiçbir zaman bu dönemdeki kadar aşağılandığını anımsamıyorum. Özellikle ”Ben doktora iğne yaptırmam ama hemşireye yaptırırım. Çünkü hemşirenin pratiği yoğun. Bir yoklar, damarı bulur. Ama doktor bulamaz. İcabında felç de edebilir” sözlerini unutmam olası değil. Bir hekimin yetişebilmesi, bir çınar gibi kök salabilmesi için yıllar süren yoğun emek söz konusu; oysa iktidara yakın, uygun tohuma sahip bir politikacının yükselmesi için toprak, biraz su ve tutunacağı bir sırık yeterli.
Hekimlerimize daha fazla haksızlık etmesek; ”hekim” yerine ”politikacı” ithal etsek?

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları