http://www.milliyet.com.tr/2007/02/18/ege/yazsipahi.html
Kaliforniya yollarında 1996 yılında görünmeye başlayan ve sayıları hızla artan elektrikli arabalar; sessiz ve hızlı olmaları, egzozlarından küresel ısınmaya yol açan sera etkili gaz yaymamaları ve petrol tüketmemeleri nedeniyle geleceğin arabaları olarak nitelendirilmişti. Ne oldu da bu araçlar 10 yıl içinde neredeyse tamamen ortadan yok oldu? Sony Pictures tarafından hazırlanan ”Who killed the electric car?” adlı belgesel film bu sorunun yanıtını arıyor.
20. yüzyılda üretilen milyonlarca benzinli arabanın çıkardığı egzoz gazları nedeniyle özellikle büyük şehirlerde astım gibi akciğer hastalıklarında önemli artışlar kaydedilir. 1990’da Kaliforniya’da hava kirliliğini azaltmak için çıkarılan ve araçların yüzde 2’sinin havaya hiç atık salmamasını öngören ”sıfır emisyon talimatı” adlı yasa gereğince General Motors (GM) EV1 adlı arabayı piyasaya sürer. Ardından Honda EV Plus, Ford Think, Toyota RAV4 EV, Ford Ranger EV, Nissan Altra EV alıcıların beğenisine sunulur. Kullananlar o kadar memnun kalır ki bekleme listeleri uzamaya başlar. Ancak bir süre sonra elektrikli araba karşıtı bazı gruplar ortaya çıkar ve bazı basın kuruluşlarında ”elektrikli arabaların temiz bir çevreye katkısının şüpheli olduğu” bile öne sürülür.
Kaliforniya’daki ilgili yasa 2003’te yürürlükten kalkar, arabalar tek tek toplatılır, yepyeni arabalar bile ezilerek hurda haline getirilir. Kalan arabaları korumak isteyenler kampanya başlatırlar, bunları satın almak için önerdikleri önemli paralar bile araba firmalarınca kabul edilmez.
* * *
Elektrikli arabaların katilleri kimlerdi? 2003-2005 yılları arasında kârlarını iki kat artıran petrol şirketleri mi? Yağ, filtre, yedek parça gibi gereksinimleri olmayan, hatta doğru dürüst servis bile gerektirmeyen elektrikli arabalar nedeniyle kârları düşecek olan araba firmaları mı? Başta Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice olmak üzere, önceden beri petrol şirketleri ile yoğun ilişkileri bulunan Amerikan hükümeti mi?
Büyük bir bölümü böyle bir arabadan yeterince haberdar olmasa da tüketiciler mi? Geliştirilmeye çalışılan hidrojen yakıt pilleri mi? Yoksa bütün suç belli mesafelerde şarj gerektiren pillerde mi?
Filmde cinayetten; petrol şirketleri, araba firmaları, hükümet, tüketiciler, hidrojen yakıt pilleri suçlu sürüş mesafesini önemli ölçüde uzatmayı başaran pillerse suçsuz bulunmuş.
* * *
İzmir’deki ”boynuzlu” adını taktığımız troleybüsleri anımsadım bir an, bazen virajlarda elektrik sağlayan boynuzların düşmesini, şoförün inip, yerine takmasını…
Yoğun şehir trafiğinde elektrikli arabaların yanı sıra benzer teknolojilerle donatılmış elektrikli otobüslerin de daha temiz bir hava için iyi bir alternatif olabileceği geldi aklıma.